31 Aralık 2012 Pazartesi

İmplant ve Hastaya Bağlı Faktörler

- Hastanın estetik beklentisi,
- Tedavi planında hastadan beklenenlere, hastanın kayıtsız kalması.








İmplant ve Estetik Faktörler

- Estetik risk kontrolü,
- Estetik bölgede kayıp yumuşak doku varlığı.







İmplant ve Teknik Faktörler

- Restorasyonun tasarımı,

İmplant ve Biyolojik Faktörler

- Sert ve yumuşak doku hacmi,
- Keratinize mukoza miktarı,
- Enfeksiyon varlığı,

İmplant ve Risk Faktörleri

İmplant vakalanndaki risk faktörleri, biyolojik, teknik, estetik, hastaya bağlı ve işlem faktörleri olarak vakanın sınıflandırmasını değiştirirler.









İmplant ve Komplikasyon Riski


Hiçbir işlemde komplikasyon riskinin olmayacağının doğal olarak garantisi yoktur. Ancak SAC- sınıflandırması, diş hekimlerine risk kontrolü olarak yol göstermektedir. Ortaya çıkan bazı komplikasyonlar, tedavi sonucunu değiştirmezken, bazı komplikasyonlar sonuç üzerinde onarılmaz zararlar verirler. Komplikasyon ve sonuç arasında aşağıda belirtilen olasılıklar söz konusudur;

a- Komplikasyon işlemi güçleştirebilir ama sonuç üzerinde olumsuz etkisi olmaz.
b- Komplikasyon işlemin ideal olarak sonuçlanmasını etkiler ama son restorasyonun yine de ağızda optimumun biraz altında hizmet etmesi söz konusu olabilir.
c- Komplikasyon, kesinlikle sonuç restorasyonun başarısını olumsuz yönde etkileyebilir.

İmplant vakalarında risk potansiyeli taşıyan bazı parametreler bulunmaktadır. Bu potansiyel risk faktörleri implant vakasının sınıflandırılmasını etkilemektedir.


İmplant ve İşlemin Karışıklığı

İmplant vakasının planlamasından başlayarak, cerrahi ve restoratif işlemlerinin karmaşıklığının düzeyi, sınıflandırmayı etkileyen genel parametrelerden birisidir. Vakanın kaç etapta bitirilebileceği, cerrahi basamakları, implant bölgesindeki çekilen dişin çekim zamanı ve kemik onarımlarının gerekli olup olmaması, hep implant vakasında yapılacak işlemlerin karmaşıklığını belirlemektedirler.




İmplant ve Vakanın Estetik Bölgede Olup, Olmaması


Estetik parametresi vakanın cerrahi ve restoratif yönden tamamen farklı kurallar ile yapılmasına neden olur. Estetik açıdan risk taşımayan vakalar genellikle basit vakalar olmasına karşın, estetik risk barındıran vakaların tamamı mutlaka ya ileri ya da karmaşık vakalar olarak değerlendirilmesi zorunludur.



İmplant Vakalarının Sınıflandırılmasına Etki Eden Parametreler


- Vakanın estetik bölgede olup, olmaması,
- İşlemin karışıklığı,
- Komplikasyon riski.









29 Aralık 2012 Cumartesi

İmplantın Sınıflandırması

İmplant vakalarının sınıflandırılması ITI'ın ortak kararı uyarınca İngilizce Terminolojide SAC Sınıflandırılması olarak adlandırılmaktadır. SAC sözcüğü Straightforward, Advanced ve Complex sözcüklerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Buna göre sınıflandırmayı dilimizde yapacak olursak, implant vakaları;

1- Baist,
2- İleri,
3- Karmaşık olarak sınıflandırılır.

İmplant vakaları sınıflandırılırken cerrahi ve protetik yönden ayrı ayrı değerlendirilir. Bu sınıflandırma yapılırken bazı parametreler vakanın basitten karmaşığa giderken zorluk derecesine etki etmektedir.

İmplant Vakalarının Sınıflandırılması

Özellikle implantolojiye yeni başlayan diş hekimleri için, hangi vakalardan başlayıp, deneyimleri arttıkça hangi vakalara geçeceği son derece önemli bir konudur. Bu diş hekimin başarısını olumlu yönde etkilediği gibi aynı zamanda hastaların sağlıklarının korunması açısından da yararlıdır. Dünya'da, hasta haklarının yasalarla çok sıkı korunduğu ülkelerde, bu durum gerçek anlamda bir yasal zemin oluşturmaktadır.

İmplant Nasıl Yapılır ?

İmplant uygulamasına başlamadan önce anestezi yapılır. İmplant yapılırken uygulanan anestezi türü çoğunlukla yerel anestezi de denilen ve sadece implant uygulanacak bölgeye yapılan bir anestezi türüdür.

Anestezi sonrasında uyuşturulan bölge herhangi bir acı hissi duymaz. Bu işlemin ardından implantların yerleştirileceği kemiği açığa çıkartmak için diş eti katmanları dikkatli bir şekilde kaldırılır. Böylece implantın yerleştirileceği kemik yapısı açığa çıkarılır. Böylece implant kemik içerisine özenli bir şekilde yerleştirilir. Yapılan bu işlemler implant uygulamasının ilk aşamasıdır.

İmplantın ilk aşamasından sonra hasta bir bekleme dönemine alınır. Bu bekleme döneminin süresi hastanın kemik yapısının gücüne, kemik yapısının uygunluğuna ve çenenin şekline göre değişiklik göstermektedir. Genel kural olarak bu süre üst çene dişlerinde 4 ile 6 ay arasında, alt çenede ise 1 ile 3 ay arasında kemikle implantın bütünleşmesi için geçmesi gereken süre beklenir.

Bekleme süresini takip eden süreçte implantın ağız içerisine açılması gerekmektedir. Bu işlem için implantı ilgilendirlen bölgede diş eti hafifçe kesilip ortadan kaldırılır ve implantın ağız içerisinde görülecek kısmı implant üzerine bağlanır. Hemen ardından protez ile ilgili işlemlere geçilir.

İmplant ile kemiğin bütünleşmesi için beklenen süre tamamlandığı zaman implantın ağız içerisinde bulunması gereken kısmını takabilmek için implantın üstü açılır. Bunu yapabilmek için diş eti o bölgeden hafifçe uzaklaştırılır. Sonrasında implantın dişi temsil eden parçasının üstüne vida ile bağlanarak işlem tamamlanır.

11 Soruda Doğal Diş Yerine İmplant

İmplant, eksik dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir. İmplant diş ve çene yapısını tamamen değiştirir. Peki kimlere, nasıl ve ne zaman yapılır? Sağlıklı ve kullanışlı mıdır?

Doğal olarak herkesin dişleri kendisi için önemlidir. Ancak gülüşünüz hayat standardınızı, estetiğinizi ve yaşam kalitesini bozduğunda dişlerinizin anlamı değişir. Çocuklukta süt dişleriyle başlayan ağız diş sağlığı ergenlik döneminde sürekli dişlerin yerine gelmesiyle tamamlanır. Ancak ağız diş sağlığına yeterince önem gösterilmemesi, kullanılan ilaçlar, geçirilen hastalıklar, yanlış diş tedavileri gibi pek çok sebeple herkes hayatının bir döneminde diş kayıplarıyla karşılaşabilir. Artık günümüzde üçüncü dişlenme diye tanımlanan diş implantlarıyla bu kayıplar en doğal şekliyle giderilebilmektedir.

İmplantta Teşhis

Bir dişin ömrü doğrudan periodontal dokuların durumuna bağlıdır. Travma, endodontik problemler, çürük, gelişimsel anomaliler ve kemik defektleri gibi farklı etyolojik faktörler diş kaybına neden olabilmektedir. Dişlerin kaybıyla birlikte kemikte de rezorbsiyon başlar.

Radyografik tanı temel olarak uzun kon tekniğine dayanır. Prognozu şüpheli bir dişin çekiminin gerekli olup olmadığına karar vermeden önce bilgisayarlı tomografi görüntüleri alınarak implant seçeneği değerlendirilebilir. Bir dişin ağızda kalabilmesi veya olası bir protetik tedavide dayanak olarak kullanılabilme olasılığı periodontal, protetik ve endodontik kriterler ile değerlendirilir. Bu kriterler dişin korunup korunmayacağım belirler.